10 Mayıs 2012 Perşembe

Portre fotoğrafları

     Fotoğrafçılığın en sevdigim yanlarından biri portre fotoğrafçılığıdır
insanları seviyorum, onların duygu ve düşüncelerinin yüzlerine bıraktıkları iz düşümlerini seyretmeyi çok seviyorum, geçen aylarda FotoAtlas dergisi, ek olarak "PORTRE FOTOĞRAFI NASIL ÇEKİLİR" isimli mini bir cep kitabı hediye etmişti okurlarına, hiç kaçırmadım aldım ve bence oldukça başarılı bir çalışma olmuş... kendilerine buradan şükranlarımı sunarım. :)
     Portre fotoğraflarının en can alıcı hedef kitlesi tabii ki çocuklar, onların duygularının yüzlerindeki bütün mimiklerinde ahenkle dans ediyor olması beni benden alıyor, bunun yanı sıra yaşlılar, çalışan insanlar da oldukça iyi portreler verirler, portre fotografı için biraz uzak kalmak gerektigini düşünüyorum konuya uzak olunursa fotoğrafladığınız kişiyi, rahatsız etmeden dogal süreci takip etme ve fotoğraflama imkanınız atrmış olur, fotoğrafladığınız kimse kahkahalarla gülerken,
pardon ne güzel gülümsüyorsunuz bir fotoğrafınızı alabilir miyim acaba? dediğiniz anda bütün büyü bozulur hele de Türk milleti için bu vazgeçilmez bir kuraldır fotograf verirken ayrı bir duruş vermeniz gerekir ellerinizi nereye koyacagınızı bilemezsiniz, gülümsenin bütün ahengi dagılır gider, bakışlar başkalaşır, ben daha çok haberdar etmeden zoom lens veya uzun odaklı bir prime lens ile fotoğraflanıp daha sonra kişiye gösterilip yayınlama izni alınmasından yanayım,  başka türlü çok ugraş sarf etmeniz gerekiyor aynı duygu ve düşünce atmosferi oluşturup istediğiniz fotoğrafı yakalabilmeniz için.
Tabii bazen oldukça mimiklerini kontrol etmeyi başarabilen kişiler vardır onlarla portre çalşmak ayrı bir zevktir, objektife dogru bakarak duygu ve düşünceyi aktarabilirler, bu da bence büyük bir başarıdır...
                   
                                               bunlar da benim çalışmalarımdan






5 Mayıs 2012 Cumartesi

İşte bu bool eğlenceli bir çekim ;)

              Bir nişan çekimine götürüyorum sizi, resmi degil gayet eğlenceli ve de keyifli
genelde çekimler olmadan önce çiftlerle sık sık telefonlaşılıp, olabilitesi yüksek tüm aksilikler bir bir bertaraf edilir itina ile :D bu sefer de öyleydi...

        Damat bey yabancı değil kuzenim olur, Adem Abim ve dünyalar güzeli tatlı gelinimiz Derya ile uzun ugraşlar sonunda karar verilen mekanımız yıldız parkına doğru hareket ettik, ekip epey kalabalık, hava çok güzel, trafik olmadıgından şükür hemen ulaştık, damat ve gelinin tesrif etmelerini bekliyoruz, birden havada bir bulutlanmalar bi kasvet peydah oldu, neee nasıl yani dememe kalmadı bir rüzgar,
koruda bizim gibi gelin damat çekimi gerçekleştiren bir sürü fotografçı var herkes bi tedirgin oldu, dua ediyorum noolur yagmur yagmasın, ama az önce ne güzeldi hava... O ara gelin damat geldiler ve hava gitgide bozuyor, abi napıyoruz dedim neye ugradıgımı şaşırmış vaziyette, abim beylikdüzü'nden geliyor, valla fatma orası sagnak halinde nasıl geldigimiz bilmiyorum birazdan o yagmur buraya ulasabilir dedi, tam ofsayta düştüm hadi acele edelim o zaman dedim, başladık çekime, bir iki kare çektimmmm ve yagmur başladı...

      Hayıııırrrr o an yüz ifadelerimizi biri fotograflamalıydı hah hah haa şimdi gülüyorum ama o an çok fenaydım, abim hemen bir kac kare al bitirelim sonrada bi yerde çay içeriz naapalım kısmet böyleymiş diyor, ben hayır olmaz öyle deli misin biz buraya fotograf için geldik içimize sinen fotolar yakalamadan şurdan şuraya gitmem diyorum, kısa bir bocalama ve istişare sürecinden sonra yağmur duruverdi :D nasıl mutlu oldum anlatamam sonra bir süre daha geirldik acaba devam eder mi diye ama sonra rahatladık ve bu mutlu kareler çıktı.

       Gülen yüzünüzden gülücükler hiç eksik olmasın, bir ömür göz göze dizdize mutlu olun inşaallah.