26 Ocak 2014 Pazar

İstanbulda Sonbahar

Hep çok sevdim teomanın istanbulda sonbahar şarkısını

Öper beni annem..
Yanaklarımdan...
Güzel bir rüyada..
 Sanki sanki sevdiklerim hayattalarken hala......

     Küçüktüm ben ayağımda bir nasır, önceleri küçüktü aldırış etmemiştim, derken yavaş yavaş büyüdü, önce ayakkabım acıtmaya başladı sonra yürürken çarptığım herşey, korkar oldum densizin biri gelip üstüne basacak acıdan zıplayacağım diye...

       Canıma tak dedi bir gün ilaç alıp sürdüm agrısız acısız geçer sanıyorum meger ne menem birşey imiş  ilaç sadece yumuşattı bir iğne alıp elime temizledim güzelce, son bir parça kalmıştı tutup çektim son bir hamle ile canım nasıl acıdı anlatamam ama bitti gitti işte, artık acımıyor ayağım.. ve korkmuyorum insanlarla yanyana yürümekten...
   
         Bazı şeyler nasırlaşıyor hayatta, can yakıyor üzüyor, kendi canın kanın ama söküp atmadan rahat vermiyor sızlıyor... Dinmiyor..   Artık daha büyük ve sancılı nasırlarım var çocuklugumdaki gibi değil bakışlarım bile

Düğün fotoğrafları

      Gelinler'in özel anlarını fotoğraflamak tatlıdır, düğün günlerinde çiftler mutlu ve heyecanlı ve biraz da stres küpü oluyorlar, bu düğün benim kuzenimin o gün hem çok eğlendik hemde gecikmelerden ötürü stresli...
birbirlerini seven ve uyumluluğu yakalayabilenler evliliğe dogru yelken açıyor ve bana da onların poz veremeyecek kadar meşgul (aslında aradığım bu çünkü daha doğal sonuçlar çıkıyor)  oluyorlar ve bana da o günün güzel anlarını fo



Belki bazen müzik

        Kış günlerinde evde bilgisayar başında fotoğraf düzenlemeleri yaparken yapılabilecek en güzel şeyler sanırım

   Sıcacık çayımı yudumlamak...
   Veee Sarah Blasko  All I Want  ve onun gibi tatlı müzikler dinlemek olur...

 

14 Ağustos 2012 Salı

...

Bir kaç foto...
Bir kaç kağıt...
Bana düşen aslında tertemiz göz kapakların inip kalkarken,
kendime dair bir kaç huzur imzası atmaktı küçük tatlı yüreğine,
ve seni aslında sadece sana sebep olup karşıma çıkmana vesile ona için bile sevebilirdim ey bahar..
hayatının tamda ortasından tren yolu yapıyorum, oyuncaklarla oynamalısın sen,
bi köşeden seyrediyor gibiyim ama değilim işte tam içindeyim merkezindeyim,
bilmiyorsun seviyorum seni, ve hiç bilmiyorsun bahara bakar gibi kıyamayarak bakıyor gözlerim sana
sen bunların ne kadarını bileceksin ki birbirimize izler bırakacağız hiç elimizde olmadan
yıllar sonra sen bana bense sana istemeden üzüleceğiz belki ama bunu sadece ikimiz bileceğiz
küçücüğüm...



21 Temmuz 2012 Cumartesi

Gece çekimleri

Ne yapsam ne yapsam, mübarek Ramazan biraz çarpıyor insanı malum gündüzlerim vasat, geceleri bokehler dayanilmaz, simsiyah bir arkaplan'a inci gibi düşüyorlar ;) terasta çapraz binanin merakli teyzelerinin yogun ilgili bakislari altinda biraz zorlasa da, kuzucuklarla iftar sonrası, fotoğrafla daha eğlenceli hale geliyor.

10 Mayıs 2012 Perşembe

Portre fotoğrafları

     Fotoğrafçılığın en sevdigim yanlarından biri portre fotoğrafçılığıdır
insanları seviyorum, onların duygu ve düşüncelerinin yüzlerine bıraktıkları iz düşümlerini seyretmeyi çok seviyorum, geçen aylarda FotoAtlas dergisi, ek olarak "PORTRE FOTOĞRAFI NASIL ÇEKİLİR" isimli mini bir cep kitabı hediye etmişti okurlarına, hiç kaçırmadım aldım ve bence oldukça başarılı bir çalışma olmuş... kendilerine buradan şükranlarımı sunarım. :)
     Portre fotoğraflarının en can alıcı hedef kitlesi tabii ki çocuklar, onların duygularının yüzlerindeki bütün mimiklerinde ahenkle dans ediyor olması beni benden alıyor, bunun yanı sıra yaşlılar, çalışan insanlar da oldukça iyi portreler verirler, portre fotografı için biraz uzak kalmak gerektigini düşünüyorum konuya uzak olunursa fotoğrafladığınız kişiyi, rahatsız etmeden dogal süreci takip etme ve fotoğraflama imkanınız atrmış olur, fotoğrafladığınız kimse kahkahalarla gülerken,
pardon ne güzel gülümsüyorsunuz bir fotoğrafınızı alabilir miyim acaba? dediğiniz anda bütün büyü bozulur hele de Türk milleti için bu vazgeçilmez bir kuraldır fotograf verirken ayrı bir duruş vermeniz gerekir ellerinizi nereye koyacagınızı bilemezsiniz, gülümsenin bütün ahengi dagılır gider, bakışlar başkalaşır, ben daha çok haberdar etmeden zoom lens veya uzun odaklı bir prime lens ile fotoğraflanıp daha sonra kişiye gösterilip yayınlama izni alınmasından yanayım,  başka türlü çok ugraş sarf etmeniz gerekiyor aynı duygu ve düşünce atmosferi oluşturup istediğiniz fotoğrafı yakalabilmeniz için.
Tabii bazen oldukça mimiklerini kontrol etmeyi başarabilen kişiler vardır onlarla portre çalşmak ayrı bir zevktir, objektife dogru bakarak duygu ve düşünceyi aktarabilirler, bu da bence büyük bir başarıdır...
                   
                                               bunlar da benim çalışmalarımdan






5 Mayıs 2012 Cumartesi

İşte bu bool eğlenceli bir çekim ;)

              Bir nişan çekimine götürüyorum sizi, resmi degil gayet eğlenceli ve de keyifli
genelde çekimler olmadan önce çiftlerle sık sık telefonlaşılıp, olabilitesi yüksek tüm aksilikler bir bir bertaraf edilir itina ile :D bu sefer de öyleydi...

        Damat bey yabancı değil kuzenim olur, Adem Abim ve dünyalar güzeli tatlı gelinimiz Derya ile uzun ugraşlar sonunda karar verilen mekanımız yıldız parkına doğru hareket ettik, ekip epey kalabalık, hava çok güzel, trafik olmadıgından şükür hemen ulaştık, damat ve gelinin tesrif etmelerini bekliyoruz, birden havada bir bulutlanmalar bi kasvet peydah oldu, neee nasıl yani dememe kalmadı bir rüzgar,
koruda bizim gibi gelin damat çekimi gerçekleştiren bir sürü fotografçı var herkes bi tedirgin oldu, dua ediyorum noolur yagmur yagmasın, ama az önce ne güzeldi hava... O ara gelin damat geldiler ve hava gitgide bozuyor, abi napıyoruz dedim neye ugradıgımı şaşırmış vaziyette, abim beylikdüzü'nden geliyor, valla fatma orası sagnak halinde nasıl geldigimiz bilmiyorum birazdan o yagmur buraya ulasabilir dedi, tam ofsayta düştüm hadi acele edelim o zaman dedim, başladık çekime, bir iki kare çektimmmm ve yagmur başladı...

      Hayıııırrrr o an yüz ifadelerimizi biri fotograflamalıydı hah hah haa şimdi gülüyorum ama o an çok fenaydım, abim hemen bir kac kare al bitirelim sonrada bi yerde çay içeriz naapalım kısmet böyleymiş diyor, ben hayır olmaz öyle deli misin biz buraya fotograf için geldik içimize sinen fotolar yakalamadan şurdan şuraya gitmem diyorum, kısa bir bocalama ve istişare sürecinden sonra yağmur duruverdi :D nasıl mutlu oldum anlatamam sonra bir süre daha geirldik acaba devam eder mi diye ama sonra rahatladık ve bu mutlu kareler çıktı.

       Gülen yüzünüzden gülücükler hiç eksik olmasın, bir ömür göz göze dizdize mutlu olun inşaallah.